Author: İlmihalTV
•03:35

Kuran’ın ifadesiyle, “Kadınlar, kendiliğinden açılan ziynet yerlerinden” mesul değildirler. Zira Cenab-ı Hak, Kuran-ı Hakim’de şöyle buyurmuştur: “Kendiliğinden görünen kısımları müstesna olmak üzere, kadınlar ziynetlerini teşhir etmesinler.”

Bu durumda acaba ayak ziynet midir, yoksa değil midir? Eğer ziynetse, Kuran’ın istisna kıldığı ve açılmasına ruhsat verdiği “kendiliğinden açılan kısma” dahil midir, yoksa değil midir?

Haleb-i Kebir’de zikredildiğine göre ayak avret olup, ziynet değildir. Zira ziynet olan halhal, ayağa değil, bacağa takılmaktadır. Bacağın avretliğinde ise ihtilaf yoktur. Ayağa, aşık kemiklerinden aşağı ziynet takılmadığından dolayı ayak avret olarak kalmış ve Kuran’ın istisna ettiği “kendiliğinden açılan ziynet yerlerine” dahil olmamıştır. Dolayısıyla namazda açık kalması caiz değildir. İ. Şafi’nin görüşü de budur.

Ebu Davud’da zikredilen bir hadis de bu görüşü desteklemektedir. Hadis-i şerif şöyledir: Ümmü Seleme validemiz, Resulullah’a (sav) sordu: “Kadın, izarı (altlığı veya eteği) yokken bir entari ve başörtüsüyle namaz kılabilir mi?” Efendimiz (sav) şöyle buyurdular: “Entari, ayaklarının üstününü örtecek kadar kuşatıcı ise kılabilir.”

Ancak İ. Azam ve İ. Kerhi’ye göre, ayak avret değil, ziynettir. Çünkü bunda meşakkat vardır. Bu görüşe göre, ayağın namazda açık kalması namaza zarar vermez. Hidaye sahibi: “En doğru görüş budur” der.

İhtiyar sahibi İ. Mavsilli, bu konuda iki rivayetin olduğunu söyledikten sonra, “Sahih olan, kadının ayağının namazda avret olmaması, dışarıda, yani yabancı bir erkeğe karşı ise avret olmasıdır” der.

Netice olarak diyebiliriz ki: Hanefi mezhebine göre, namazda ayağını örtmeyen kadına, “Namazın olmadı” diyemeyiz. Zira bu mezhepte ayak avret değildir. Namazda açık kalması, namazı bozmaz. Lakin ihtilaftan kurtulmak ve cumhura tabi olmak isteyen kadınlar ayaklarını örtmelidir. Zira Şafi mezhebinde ayak avret olup, namazda ayağın açık kalması namazı bozmaktadır.

This entry was posted on 03:35 and is filed under . You can follow any responses to this entry through the RSS 2.0 feed. You can leave a response, or trackback from your own site.

0 yorum: